Bakmak ve görmek ayrı şeylerdir. Küllerin arasında boğulmak üzere olan bir kor; alevlenip ışık saçması ve yakınındakileri ısıtması için biraz rüzgar ve biraz da çalı çırpıya ihtiyaç duyar.
Bak ne görüyorum? Tepesinde rüzgarlar esen çalı çırpı ve yakacaklarla dolu bir dağ ve başında yanan aleviyle yolu aydınlatan, yaklaştıkça sıcaklığını ta yüreğimde hissettiğim insanlar. Korkma onlardır seni yukarıya taşıyanlar.
Bak ne görüyorum? Çölün ortasında kumların üzerine uzanmış, azıcık bir esintiye muhtaç, kuru bir vadi ve bakışları donuk, ışıklar içinde yolunu şaşırmış, yaklaştıkça soğuduğum insanlar. İşte bunlardır aşağıyı yukarı sananlar.
Ve bak ne görüyorum? Alev alev yanan beyinlerin kurduğu düşü, istediği dünyayı, oluşturdukları ideolojileri, yükselmek için alçalmak, uçmak için önce yürümek gerektiğini. Ve ardlarından koşan insanları… Ürettikleri fikirlerle ısınmak, kurduğu düşlerle doğru yolu bulmak isteyen insanları.
Evet bakmak ve görmek ayrı şeylerdir. İyilik, doğruluk, adalet hep yalnız kalmış, özveri gayret ve çaba tembelliğe yenik düşmüş, hırs gözleri kör etmiş. Ve böylece kendi dünyasını yarattı insan; körleşmiş ruhuyla baktı ama görmek istediğini gördü; çamurdan sırça saraylar, paslı metallerle ışıldayan tahtlar, yere bitişik yüksek mevkiler. Ve bak böylece kendi insanını yarattı dünya; körleşti gözleri, göremiyor oynadığı çukurun bataklık olduğunu; ağırlaştı kulakları, işitmiyor yükseklerden gelen ilahi sesi; dolması gereken kafası bomboş, küçülmüş.. bencillik, hırs ve ihtirasla büyüttüğü bedeninin tepesinde neredeyse görünmüyor artık. Evet bakmak ve görmek ayrı şeylerdir; Bedenini büyüten alevler ulaştığı zaman en tepeye; dumanlar arasında daldığı hülyalardan başka ne görebilir ki insan.
Şimdi geriye kendi kurduğu dünyanın kendince yüksek dağlarına çıkmak ve en yükseğe oturmak kaldı. Oysa, sönmüş ruhlarının, donuk bakışlı gözleriyle nereyi görebilir, hangi yolu bulur ki insan? Nasıl tırmanır tepeleri? Işıklarıyla yolu aydınlatan ruhların kurduğu düşleri, kendine merdiven yapmaktan başka ne çaresi var. Hırslarının kararttığı yolda, iyilik, doğruluk ve adaletin üstüne basabilmek saygısızlığını başka kim gösterebilir ki… artık amaç gerçekleştiğine göre, görmeden çiğnediği kutsal, ona azap vermekten başka ne işe yarar? Kurtul ondan, kurtul ki bir başka sönmüş ruh tırmanamasın ona…
Hasan Algül
Comments