“Nagehan bir derde düştüm bulmadım asla deva, akıbet fevt edip taş diktiler başıma.”
Şaire Mezar Taşından İntizar
Ey insan! Dertlerinle boğuşarak geçirdiğin ömrünün sonuna geldin. Bugüne kadar geride bıraktığın bir eserin yoksa eğer, son eserin, biraz sonra mezarcının başına dikeceği mezar "taşı" olacak.
Oysaki, ben de diğerleri gibi sıradan bir "taş" idim ve üzerime ismin yazıldığı için yollarımız kesişti.
Daha bedenin bile çürümeden unutulmaya yüz tutacaksın.
Doğru kullanıldığında bereketini esirgemeyen bu toprağın bir çocuğusun sen de. Ancak, sanırım sen de diğerleri gibi sana verilen fırsatları, zamanı ve imkânları doğru değerlendiremedin. Koca ömrü boşa harcadın…
Belki de benim kadar dirençli olabilmen için birçok testlere tabi tutuldun.
Dertlerinin altında ezilip un ufak olmak da, ders çıkarıp sertleşmek de senin elindeydi…
Yaşarken ismini diplomalara, sertifikalara, takdirnamelere yazdırdın veya gösterdiğin üstün gayretlerden dolayı adını sokaklara, köprülere, binalara verdiler. Ama belki de isminin son yazılacağı yerin benim üzerim olacağını unuttun! Kusura bakmazsan eğer, şimdi ismini üzerime, zamanla silinebilen siyah mürekkeple yazacaklar veya dedelerine yaptıkları gibi adını birçok anlamlı sözle beraber oyarak işleyecekler ve geriye sadece senin yapıp ettiklerin kalacak.
Hazır yapıp ettiklerin demişken; hırslarına, aç gözlülüğüne ve doymak bilmeyen benliğinin isteklerine yenik düştün ve payına düşmeyene göz diktin. Sonuçta sana güzel bir hayat sürmen için verilen toprak parçası, senin artıklarınla doldu ve yeşilin en yoğun olduğu yer de şu anda geldiğin son durağın oldu.
Artık “keşke” demen için çok geç. Bir tek sen, ben ve geçmişin var burada. Ne şikâyetin duyulur ne feryadın. Belki hala bir faydamız dokunabilir başkalarına.
Sen bedeninle toprağı, börtü böceği beslersin ben de ibret olurum gelen gidene…
Emre Özer
16.10.2021
Comments