“Her şeyi çift çift (karşıtını) yarattık, ki anlayabilesiniz”
Zariyat Suresi 49.ayet
Hayatlarını daha anlamlı kılmak isteyenlerin en önemli özelliği; her şeyin zıddıyla güzel olduğunu kabullenip, ruhlarındaki inceliği, zarafeti ( sanatı ) yaşadıkları zamana ve mekâna yansıtmayı başarabilmeleridir.
Aydınlığın varlığı ve güzelliği karanlığa muhtaçken, varlığın sırrı yokluğa gizlenmiştir. Sevginin varoluşu da nefretin varlığıyla kaimdir ve o yüzden birçok sevginin, dostluğun temelinde kavgalar yatar.
Film, zıtlıklarla anlamlı bu dünyada hayatlarını birleştiren Paterson ve Laura’da filmin iki ana kahramanı ve sanki bir ömre atıf yaparcasına 1 haftalık süre içerisinde başlarından geçenleri konu ediniyor.
Paterson, parçada bütünü yakalama ve ruhundaki zarafeti yansıtma derdiyle kötü de olsa her fırsatta şiir yazmaya çalışırken; nefsi arzuların ve konforun yerine sükûnetin ve sadeliğin nasıl koyulacağına dair film boyunca dersler veriyor. Aynı zamanda eşi Laura ile hiçbir özelliği ve tercihi örtüşmemesine rağmen bir ilişki sevgi hamuruyla yoğrulunca kulak memesi kıvamında nasıl götürülür sorusuna cevap vermeyi başarmış. Paterson kendisiyle aynı adı taşıyan şehirde otobüs şoförlüğü yaparken şahit olduğu birçok kişi ve olaya yine bir şair olgunluğuyla yaklaşmayı beceriyor ve adeta; "hepiniz tercihlerinizin neticesini yaşıyorsunuz" demeye çalışıyor. Gündelik telaşelerin uydusu olmuş ve hız çağının gereklerini yerine getirmeye çalışırken başlarına bir sorun geldiğinde ( otobüsün arıza yapma sahnesi ) sudan çıkmış balık gibi ne yapacağını bilemez hale gelen insanları; “yavaşlamaya”, “sükûnete” ve “olması gereken”e davet ediyor.
Film boyunca Paterson’un eşi Laura ise adeta arzuları aklını ele geçiren ve rüzgâr ne taraftan eserse yüzünü o tarafa dönen biri nasıl olur sorusuna güzel bir cevap niteliğinde tercihlerde bulunuyor. Mutluluğu, kendisine koyduğu sahte ve geçici hedeflerde ( pankek yapıp satarak zengin olma hayali ) ararken, adeta günümüz insanının resmini çekiyor.
Filmin sonlarına doğru, haftanın 6 günü boyunca kendisini hayata bağlayan ve her sabah şiir yazma umuduyla yatağından ümitle kalkıp yaşama tutunan Paterson, 7. Gün şiir defterinin evin köpeği tarafından parçalanmasıyla varlığın yoklukla olan imtihanında bir aktör olduğunu iliklerine kadar hissediyor ve ilk defa yatağından kalmak istemiyor.
Filmin sonunda ise adeta; “bittim” diyene “yettim” diyen ilahi yasa bir kez daha devreye giriyor ve film konusuyla örtüşen replikle tamamlanıyor: “Bazen boş bir sayfa, daha fazla imkân sağlar insana”.
Keyifli seyirler dilerim
Emre Özer
コメント